19 Haziran 2013 Çarşamba

DÜNYANIN EN ZOR İŞİ

İsmet İnönü, Mustafa Kemal'e sorar:
Kemal, sana göre dünyanın en zor işi nedir?
Atatürk cevap verir:
Türk milletini ayağa kaldırmak ! Ben en çok bu noktada zorlandım...
Ve devam eder:
İsmet, şimdi bana "Bundan daha zor birşey var mı?" diye sorsana... 
İsmet İnönü:
Var mı?

Atatürk cevap verir:
HAREKETE GEÇİNCE, BU MİLLETİ DURDURMAK !


17 Haziran 2013 Pazartesi

BİR AN İÇİN TAHAYYÜL EDİNİZ

“Bir an için tahayyül ediniz ki; Batı dünyasındaki Rönesans, reform, bilim ve düşünce ihtilali, Fransız İnkılabı ve Sanayi Devrimlerini, Atatürk, bir insan ömrüne sığdırmıştır.”

Arnold Joseph Toynbee (14 Nisan 1889, Londra – 22 Ekim 1975), İngiliz tarihçi. Tarihin konusunun kültürler olduğunu söyleyen, kültürlerin ise dinamik yapılar olup, özelliklerini yaratıcı kişilerden aldığı, dolayısıyla tarihin kültürler hakkında olumlu ya da olumsuz değerlendirmelerde bulunmak yerine, kültürleri anlamaya çalışması gerektiği düşüncesiyle seçkinleşen tarih felsefecisidir.
14 Nisan 1889'da Londra'da dünyaya geldi. Winchester, Balliol Koleji ve daha sonraları öğretim kadrosu içinde yer alacağı Oxford'da eğitim gördü. I. Dünya Savaşı çıktığında ülkesinin edebiyatçılarından birçoğu gibi o da savaş bakanlığına bağlı propaganda bürosunda çalıştırıldı. Bu esnada birçok propaganda eserine imzasını attı. Bunların arasında o zamanlar İngiliz imparatorluğu ile harp halinde bulunan Türkiye'yi ilgilendiren kitaplar da bulunmaktaydı.
Daha sonraları, Londra Üniversitesindeki Bizans ve Modern Yunan Dili, Edebiyatı ve Tarihi üzerine Koraís kürsüsünün kurucu profesörü olarak göreve başladı. 1921 yılında, mevcut görevinden izin alarak "Manchester Guardian" adına Anadolu'daki Türk-Yunan savaşını yerinde izledi ve Yunan birliklerinin giriştiği vahşet hareketlerini bu gazetenin okurlarına aktardı. Dönüşünde, Türkiye’de ve Yunanistan’da Batı Meselesi adlı eserini kaleme aldı. Bu kitap Mustafa Kemal önderliğindeki Milli Türk Ordusunun Yunan kuvvetlerini bozguna uğratmalarının hemen öncesinde, 1922 yılının yazında yayınlandı. Toynbee’nin bu yazıları ve Türklerin davasına karşı giderek artan sempatisi Koraís kürsüsünün finansmanına katkıda bulunan Yunan hükümetinin ve destekçilerinin tepkisini çekti. baskı ve suçlamalardan bunalan Toynbee 1924 yılında kürsüden ayrıldı. Daha sonra, Kraliyet Uluslararası İlişkiler Enstitüsünde 1955 yılında emekli oluncaya dek çalışacak ve önemli eserlerini bu kurumda kaleme aldı.
22 Ekim 1975'te hayatını kaybetti.

13 Haziran 2013 Perşembe

BİLMEK

"Bildiğini bilenin arkasından gidiniz. 
Bildiğini bilmeyeni uyarınız. 
Bilmediğini bilene öğretiniz. 
Bilmediğini bilmeyenden kaçınız." 

Konfüçyüs 

12 Haziran 2013 Çarşamba

BAŞARININ SIRRI

Ustaya başarının sırrını sormuşlar,

“İki kelime” demiş.

Nedir?

“Doğru kararlar”

Sürekli doğru kararları nasıl alıyorsun?

“Tek kelime”

O nedir?

“ Tecrübe”
İyi de ustam, tecrübe denen şeyin sırrı ne?
“Yanlış kararlar”


11 Haziran 2013 Salı

'EL PUEBLO Unidad Jamâs Sera Vencido' (Birleşmiş Bir Halk Asla Yenilmeyecek)

SERGIO ORTEGA Anlatıyor:
“Haziran 1973'tü. Faşist darbeye üç ay vardı. Santiago'da yolda yürüyordum. Bir sokak şarkıcısının yanından geçtim. Adam, Şili'de gayet iyi bilinen bir halk şarkısını söylüyordu. Durmadım, yürümeye devam ettim. Ama o melodi sürekli zihnimdeydi. Bir sonraki pazar günüydü... Kanal 9 televizyonu için hazırladığım, 'Şili iç savaşa hayır diyor' adlı programdan sonra evimde birkaç sanatçı arkadaşıma yemek daveti vermiştim. Bir ara piyanonun başına geçtim. Kulaklarımda hâlâ o sokak şarkıcısının sesi vardı. Tuşlara dokundum. Melodiyi çalarken, şimdi artık herkesçe ezbere bilinen sözler bir anda kendiliğinden ağzımdan dökülüverdi. Parça, iki gün sonra Ouilapayun grubu tarafından Alameda kentindeki bir konserde ilk kez seslendirildi... 'EL PUEBLO Unidad Jamâs Sera Vencido' (Birleşmiş Bir Halk Asla Yenilmeyecek) adlı dünyaca ünlü devrimci direniş şarkısının doğuş öyküsünü böyle anlatıyordu ….”
 BİRLEŞEN HALK ASLA YENİLMEZ.
 Birleşmiş halk asla yenilmeyecek!
 Ayakta söyleyeceğiz zafer şarkımızı
 Çekildi Birliğin bayrakları
 Ve sen benimle yürüyeceksin
 Böylece göreceksin kendi şarkının, kendi bayrağının nasıl çiçeklendiğini

 Kızıl bir şafağın aydınlığı
Gelmekte olan yaşamı müjdelerken
 Yürüyeceğiz, halk kazanacak zaferi

Daha iyi olacak hayat
Mutluluk bizim olsun diye
 Binlerin çığlığıyla yükselen kavga
 Özgürlük şarkısını söylüyor
Kararlılıkla, vatan kazanacak

 Kavgada başkaldıran halk
Haykırıyor şimdi, ileri!

 Birleşmiş halk asla yenilmeyecek!
Tüm vatan birlik içinde
 Ayaklanacak kuzeyden güneye
 Maden yataklarından
 Güney ormanlarına kadar, birlikteler çalışırken de savaşırken de
 Kaplayacaklar tüm vatanı,
 Adımlarıyla haber veriyorlar gelmekte olanı

 Ayakta söyleyeceğiz şarkımızı, halk kazanacak zaferi

Milyonlar görüyor gerçeği
 Öyle yaman bir tabur ki çelikten sanki
Hak ve adaleti taşıyacak elleri
Kadınlar da burada, tüm cesaretiyle
Sen de buradasın, bir emekçinin yanında

SERGIO ORTEGA (1938-2003).


7 Haziran 2013 Cuma

HAFTANIN SÖZÜ - 61

Bu demokratik rejimi istikametinden ayrılıp baskı rejimi haline götürmek tehlikeli bir şeydir. Bu yolda devam ederseniz, ben de sizi kurtaramam. Şartlar tamam olduğu zaman milletler için ihtilal meşru bir haktır.


İsmet İnönü

6 Haziran 2013 Perşembe

HAYDİ UYANIN ARTIK!

"HAYDİ UYANIN ARTIK.. HAREKETE GEÇMEK İÇİN NE BEKLİYORSUNUZ ? TÜRKİYE'NİN ZİNCİRE VURULDUĞUNU GÖRMÜYORMUSUNUZ ? TÜRKİYE,YABANCI KAN İÇİCİLERDEN,ONU YAĞMA EDİLSİN DİYE BIRAKAN VİCDANSIZ,MESULİYETSİZ DEVLET ADAMLARINDAN KURTARILMAYA MUHTAÇTIR.."


ÖĞRENCİ ZABİT MUSTAFA KEMAL...(YER MANASTIR KIŞLASI YEMEKHANESİ YIL 1899)

5 Haziran 2013 Çarşamba

GÜNÜN SORUSU

"...Başbakan Erdoğan, Fatih Altaylı’nın programında eylemleri anlatırken, “Twitter diye bir bela var. Yalan haberin daniskası burada” deyince, Altaylı’nın yorumu, “Twitter, cıvıtır” olmuş… Sorum, grubunun Show TV’yi bir gecede üstelik ihalesiz olarak satın almasından sadece bir gün sonra Başbakan‘ı programına misafir eden eski “gazeteci” Fatih Altaylı’ya:
-Hani hep “Ne zaman adam oluruz?” diye sorup duruyorsun ya… Hâlâ öyle bir şansın olduğuna inanıyor musun?"

(Mustafa Mutlu)

4 Haziran 2013 Salı

TÜRK GENCİ VE GENÇLİĞİ

“Türk genci, devrimlerin ve cumhuriyetin sahibi ve bekçisidir. Bunların gereğine, doğruluğuna herkesten çok inanmıştır. Yönetim biçimini ve devrimleri benimsemiştir. Bunları güçsüz düşürecek en küçük ya da en büyük bir kıpırtı ve bir davranış duydu mu, ‘Bu ülkenin polisi vardır, jandarması vardır, ordusu vardır, adalet örgütü vardır.’ demeyecektir. Elle, taşla, sopa ve silahla; nesi varsa onunla kendi yapıtını koruyacaktır.
Polis gelecek, asıl suçluları bırakıp, suçlu diye onu yakalayacaktır. Genç, ‘Polis henüz devrim ve cumhuriyetin polisi değildir.’ diye düşünecek, ama hiç bir zaman yalvarmayacaktır. Mahkeme onu yargılayacaktır. Yine düşünecek, ‘Demek adliyeyi ıslah etmek, rejime göre düzenlemek lazım.’ diyecek.
Onu hapse atacaklar. Yasal yollarla karşı çıkışlarda bulunmakla birlikte bana, başbakana ve meclise telgraflar yağdırıp, haklı ve suçsuz olduğu için salıverilmesine çalışılmasını, kayrılmasını istemeyecek. Diyecek ki, ‘Ben inanç ve kanaatimin gereğini yaptım. Araya girişimde ve eylemimde haklıyım. Eğer buraya haksız olarak gelmişsem, bu haksızlığı ortaya koyan neden ve etkenleri düzeltmek de benim görevimdir.’
İşte benim anladığım Türk genci ve Türk gençliği!”