29 Ocak 2015 Perşembe

TANRI ADINA ÖLDÜRMEK…


…Fiziksel evrende ne sevgi var ne de adalet. Zalimlik de yok. Dört yüz milyar galaksiyi ve her birindeki dört yüz milyar yıldızı kimse yönetmiyor. Kimse her gün Güneş’i ve Ay’ı yeniden doğurmuyor, gökyüzünde görünmez olduklarında bile. Neden ve ne için olduğunu bilmeden buraya yerleştirilmiş olan bizler, her şeyi icat etmek zorunda kaldık. Tanrıyı da icat ettik, ama Tanrı kafalarımızdan dışarı çıkmadı, içeride kaldı, kimi kez yaşam etmeni olarak ama neredeyse her zaman ölüm vasıtası olarak. “İcat ettiğimiz saban burada” diyebiliriz, “sabanı icat eden adamı icat eden Tanrı burada” diyemeyiz. Bu tanrıyı kafalarımızdan silip atamayız, ateistler bile bunu yapamaz. Ama en azından, bunu tartışalım. Tanrı adına öldürmek Tanrı’yı katil yapmaktır, demek bir yere götürmüyor. Tanrı adına öldürenler için Tanrı yalnızca bağışlayan bir hakim değil, onların kafalarının içinde önce adam yakmalar için kötülükleri toplamış olan, şimdi de bombayı hazırlayıp koyan güçlü Baba. Bu icadı tartışalım, bu sorunu çözelim, en azından var olduğunu kabul edelim. Hepimiz çıldırmadan önce. Gerçi kim bilir? Belki de birbirimizi öldürmeye son vermenin yolu budur.”


Jose Saramago, Defterler syf 69

20 Ocak 2015 Salı

GİZLİ EŞCİNSELLİK Mİ?

Hani geçenlerde bir ilahiyatçı profesör 
Dekolte giyinmiş kadınlar, erkekleri tahrik ettiklerinden,  tecavüz eden kadar suçludurlardemişti ya, 
 
bu konuda bir bilim adamının analizi;
 

"Kadının dekolte giyim, makyaj  ve sair unsurlarla erkekleri cezbedişini doğru bulmayan ve bu cazibeyi kadının başına gelebilecek cinsel taciz ve tecavüzü makul gösterecek bir neden olarak kabul eden erkek davranışı klinik bir vakadır. Bu  davranışta, kadının cezbetme gücünü şiddetli kıskanma duyguları yer almaktadır.
 
Bu durum  " latent homosexuality "  denilen gizli eşcinselliğin en belirgin özelliğidir.  Özellikle kapalı ve muhafazakar toplumlarda yetişen ve kendileri bizzat taciz ve tecavüze uğrayaerkeklerin ileri yaşlarda bu klinik bulguları göstererek kadınların cazibesini aşağılamaları yaygındır."
 
Prof. H. Melton,
Purdue Üniversitesi, Psikoloji Bölümü

 http://www.haberturk.com/yazarlar/fatih-altayli/605000-bastirilmis-escinsellik-mi

14 Ocak 2015 Çarşamba

EĞER BİLMEK İSTİYORSANIZ - 7

* Hipopotamlar insandan daha hızlı koşarlar.
* Meşe ağaçları elli yaşına gelmeden meşe palamudu üretemezler.
* Aslanlar bir günde 50 kez cinsel ilişkiye girebilirler.
* Hawaii alfabesinde sadece 12 harf bulunmaktadır.
* Güney Kore başkenti Seul, Kore dilinde “başkent” anlamına gelmektedir. 

5 Ocak 2015 Pazartesi

İNÖNÜ ANILARI

" İsmet İnönü'nün son günlerinde, Türkiye Yüksek İhtisas Hastanesi doktorlarından ben Dr Siber Göksel, Dr Cevat Yakut  ve , Dr Övsev Dörtlemez, Dr.Halis Dörtlemez Pembe Köşk'te gün aşırı nöbetteyiz. Sondan bir iki gün önce, İnönü'nün  anoksi halindeyken yaptığı konuşma ilginçtir. Odada hocamız  Prof.Dr Sabih Oktay, Prof Dr Sabahat Kaymakçalan, Prof Dr Tuham Akyol, Övsev,Halis, Cevat ,ben, tabii ki Mevhibe Hanımefendi ve hatırlayamadığım birileri daha vardı. İnönü Sabih hocamızı Başbakan Nihat Erim'e benzetti.  "Nihat, Amerika ile Rusya anlaştılar, Boğazlara el koyacaklar,çabuk meclisi topla, bana Başkomutanlık verilsin, memleket tehlikede"..  Hepimiz donmuş kalmıştık, nefes almaktan korkuyorduk, çıt çıkmıyordu...Konuşması çok selisti, hiçbir dil sürçmesi yoktu, zamanlama hatası vardı tabii ki..Bu büyük askerin hezeyanı bile vatanın bütünlüğü, devletin bekası içindi.. Vatanın, milletin bütünlüğü onun için o kadar  güçlüydü ki, adeta o kahramanın dokularına işlenmişti,,kazınmıştı, anoksi bile bunu silemiyordu, şuur altı ortaya çıkmış, haykırıyordu.."
        İşte İsmet Paşa buydu..
         Mevhibe hanımefendi bizlere İnönü ile birlikte, imzalı bir fotoğraf verdi

.       
Prof Dr.Siber Göksel.. 
"Taş mektepten Türkiye'nin Kalbine" kitabından bir alıntı

2 Ocak 2015 Cuma

HAFTANIN SÖZÜ - 117

“Yalnız okumakla aydın olunmaz. Aydın, düşünmesini bilen, düşünce üretebilen insandır” 


İsmet Bozdağ, (d. 13 Mart 1916Bursa) - (ö. 8 Mart 2013İstanbul), araştırmacı, yakın tarih yazarı.
İstanbul Üniversitesi İktisat Fakültesi, Gazetecilik Enstitüsü mezunu. Çalışma hayatının ilk dönemlerinde memuriyet, gazetecilik ve oyun yazarlığı yaptı. Yazmış olduğu 23 oyun, 1940-1952 yılları arasında Ankara Radyosu’nda yayınlandı. Daha sonraki dönemlerde araştırmacılığa yöneldi, bilgi birikimlerini kitaplaştırarak önemli eserler meydana getirdi.

Eserleri

  • Gönderilmemiş Mektuplar, (1943, şiir),
  • Üç mum Yandı, (1972, şiir),
  • Başvekilim Menderes,
  • Sultan Abdülhamid'in Hatıra Defteri, (1974)
  • Atatürk ve Eşi Latife Hanım, (1975)
  • Bitmeyen Devlet Kavgası Atatürk İnönü BayarÇekişmeleri,
  • Atatürk'ün Sofrası,
  • Abdülhamid'in Hatıra Defteri,
  • Demokrat Parti ve Ötekiler,
  • Kemal Tahir'in Sohbetleri, (1980)
  • Atatürk'ün Anıları,
  • The Ard İdea,
  • Üçüncü Çözüm,                 KAYNAK: VİKİPEDİ
  • İşte Japon Modeli,
  • Sovyet Marksizmi, Çin Marksizmi ve Türkiye Gerçekleri,
  • Osmanlı Devlet ve Toplum yapısı,
  • Bir Darbenin Anatomisi/ 27 mayıs İhtilali,
  • Demirkırat Aldatmacası,
  • Değişim Şafağı,
  • Mustafa Suphi'yi kim Öldürdü?,
  • Osmanlıların Son Kahramanları,
  • Abdülhamid'in Eşi Pesendun Hanım'ın Anıları,
  • Beyaz Arılar.
  • Atatürk’ün Avrasya Devleti,
  • Gazi ve Latife,