HORTUMA BASMA!

Bir görmäge örän alçak adam. Şorta söz aýdyp içiňi gyrýar: Hoja Nasreddiniň bir obadaşy agzy-burny kislorodly, gepläp bilmän yatyrmyş.”Gepläp bilmeyän bolsaň ýagdaýyňy ýazyp beräý” diýip, Hoja Nasreddin kagyz-galam uzadýar. Hassa zordan ýazýar: -Eşşek ogly eşşek şlangany basma, kislorod gelenok!

Hasta ziyaretine gelen adam, komiklik yapıp hastayı güldürmeye çalışır ama adamdan ses yok. Nasrettin Hoca’nın köylüsü  hastaya “konuşamazsan da yaz bari” diye kağıt kalem uzatır; hasta zorlukla yazar :

-Eşşolu eşşek, hortuma basma, oksijen gelmiyor!

DİN-HOŞGÖRÜ-YARDIM VS VS VS

“…Port Said’e sanırım sol ayağımızla inmiş olacağız ki, bize, Beyrut’a giden uygun geminin yeni kalkmış olduğunu söylediler. Ertesi gün kalkacak olan gemi, bizim için çok pahalıydı. Bakın başımıza gelenlere! Port Said’de beş gün kalacağız. Yolculuk parasını tüketeceğiz.

     Bir an umutsuzluğa kapılacak gibi olduk ama çabucak kendimizi topladık. Musa dedi ki;

-      Ben bizim Yahudilere başvuracağım.

-      Ben de bizim Rumlara!

O, bir haham aradı, ben de bir papaz. Öğleyin ikimizde ellerimiz boş

olarak döndük.

Onun hahamı yalnızca yardımda bulunmayı reddetmiş ama bizim papaz

az kalsın bana dayak attıracaktı.

     Arkadaşım;

-      Gördün mü dedi. Mazlum İsa boş yere yeni bir din çıkarmış.

Hemcinslerine kötü davranmak için eskisi yeterliydi…”

(Panait İstrati, Akdeniz, syf 61)