29 Şubat 2016 Pazartesi

KASIM AYINDA BU KİTABI OKUDUM - 11

 
KİTABIN ADI
Yolcu, Sparta’ya Varırsan Eğer (Wanderer, kommst du nach Spa..)
KİTABIN YAZARI

Heinrich Böll

KİTABIN ÇEVİRMENİ
İlknur İgan
KİTABIN YAYINEVİ
Can Yayınları
KİTABIN BASKI YILI
2011
KİTABIN BASKI SAYISI
1. Baskı   
KİTABIN SAYFA SAYISI
205 syf
KİTABIN DİZGİ/BASKI KALİTESİ
10/10
KİTABIN YAZIM-DİL KALİTESİ
10/10 
KİTABIN EDEBİ/SANATSAL/TARİHSEL DEĞERİ
10/10 


Böll’ün özellikle savaş dönemini anlatan hikayeleri, etkili bir hikayeci olduğunu kanıtlıyor. Yoksulluğun, umutsuzluğun, savaşın acımasızlığının, kişisel yaşamların korumasızlığı hikayelerin vurgulayıcı yanları.

Yazar, aynı savaşta asker olarak yer almış bir kişi olduğundan gözlemleri keskin ve vurgulayıcı. Savaşın kaybedenlerinin gerçekte insanlar ve insanlık olduğunu vurgulayan hikayeler Böll'ün edebiyat duyarlılığını yansıtan çok değerli anılar seli aslında…

Kitapta toplam 26 öykü yer alıyor. Bu öykülerden 6 tanesi, blogda daha önce tanıtımını yaptığım ve Cem Yayınlarından çıkan “Cüce ve Bebek” kitabında da yer alıyor.
Edebiyat tutkunları için…



24 Şubat 2016 Çarşamba

KASIM AYINDA BU KİTABI OKUDUM - 10


KİTABIN ADI
Casusluk Kumpası – Kim bunlar?
KİTABIN YAZARI

Mustafa Önsel

KİTABIN ÇEVİRMENİ
-
KİTABIN YAYINEVİ
Alibi Yayıncılık
KİTABIN BASKI YILI
2015
KİTABIN BASKI SAYISI
1. Baskı   
KİTABIN SAYFA SAYISI
292 syf
KİTABIN DİZGİ/BASKI KALİTESİ
10/10
KİTABIN YAZIM-DİL KALİTESİ
10/10 
KİTABIN EDEBİ/SANATSAL/TARİHSEL DEĞERİ
10/10 


Mustafa Önsel, yakın geçmiş tarihimizde ülkemizde zulüm gören ve yaşamlarının 5 yılını tutsak geçiren çok sayıdaki askerlerimizden birisi. Balyoz davasında yargılanan, yakın zamanda beraat eden Önsel, bu dava sürecini iki önemli kitapta toplamıştı. Bu kitaplarının yorumunu da blogda yapmış idim.

Sayın Önsel bu kez, silah arkadaşlarının benzer şekilde kişisel saygınlıklarının ayaklar altına atılarak ve tüm mesleki yaşamları ortadan kaldırılarak yargılandıkları “Askeri Casusluk, Şantaj ve Fuhuş” davasını konu ediniyor ve davanın saçmalığı, hayali isnatları ortaya koyuyor, hukukun aldatılmasını, kamuoyunun yanıltılmasını açıklıyor.

Son derece güzel bir yazı ve anlatım dili olan Sayın Önsel’in kitabının çıkarılacak dersler bakımından okunmasını önemli buluyorum.


23 Şubat 2016 Salı

KASIM AYINDA BU KİTABI OKUDUM - 9

KİTABIN ADI
Korku (Angst)
KİTABIN YAZARI

Stefan Zweig

KİTABIN ÇEVİRMENİ
İlknur İgan
KİTABIN YAYINEVİ
T. İş Bankası Kültür Yayınları
KİTABIN BASKI YILI
2015
KİTABIN BASKI SAYISI
2. Baskı   
KİTABIN SAYFA SAYISI
70 syf
KİTABIN DİZGİ/BASKI KALİTESİ
10/10
KİTABIN YAZIM-DİL KALİTESİ
10/10 
KİTABIN EDEBİ/SANATSAL/TARİHSEL DEĞERİ
10/10 


Bazı değerli yazarların kitaplarını toplarken farklı yayınevlerinin farklı isim ve baskılarla aynı kitap ve/veya hikayeleri yayınladıklarını görüyoruz, çoğu kez de bunları satın aldıktan sonra fark ediyoruz.

Edebiyatın büyük ustalarından Stefan Zweig’ın bu novella’sı daha önce 30 Nisan 2015 günü blogda tanıtımını yaptığım “Lyon’da Düğün” kitabında yer alıyordu. O yorumumda en etkilediğim öykülerden birisi olarak vurguladığım bu öyküyü tekrar okumak yine de keyif verdi.

İrene, Viyana’da zengin bir avukatla evli, çocuklu ve iyi giden bir evliliğe sahipken bir müzisyenle ilişki kurar. Derken, müzisyenin sevgilisi olduğunu öne süren bir kadın karşısına çıkar. Giderek İrene’yi mali bir kıskaca alır. İrene çıkış yolu bulamaz ve bocalamaya başlar.

Dünya edebiyatının sayılı öykücülerinden olan Zweig’ın usta kaleminden usta işi bir uzun öykü…


22 Şubat 2016 Pazartesi

KASIM AYINDA BU KİTABI OKUDUM - 8


KİTABIN ADI
Kadın
KİTABIN YAZARI

Yılmaz Özdil

KİTABIN ÇEVİRMENİ
-
KİTABIN YAYINEVİ
Kırmızıkedi Yayınevi
KİTABIN BASKI YILI
2015
KİTABIN BASKI SAYISI
2. Baskı   
KİTABIN SAYFA SAYISI
324 syf
KİTABIN DİZGİ/BASKI KALİTESİ
10/10
KİTABIN YAZIM-DİL KALİTESİ
10/10 
KİTABIN EDEBİ/SANATSAL/TARİHSEL DEĞERİ
9/10 


Yılmaz Özdil’in kaleminin tarifsiz anlatımıyla, sadece kadınlar üzerine keyifli bir kitap. Özdil, tanınmış, tanınmamış fakat bir kısmının belki de hiç bilmediğiniz bir çok gerçek öyküyü anlatıyor.

Acılar, üzüntüler yanında gurur duyacağınız, hüzünleneceğiniz bir çok yaşam öyküsü.
Özellikle tüm kadınların okuması dileğiyle her zaman elinizin altında bulunması gereken çok güzel bir kitap.


17 Şubat 2016 Çarşamba

KASIM AYINDA BU KİTABI OKUDUM - 7

 
KİTABIN ADI
Cennet’in Doğusu (East of Eden)
KİTABIN YAZARI

John Steinbeck

KİTABIN ÇEVİRMENİ
Derin Çizer – Ömür Candaş
KİTABIN YAYINEVİ
Remzi kitabevi
KİTABIN BASKI YILI
2104 (Orijinal ilk yayın 1952)
KİTABIN BASKI SAYISI
7. Baskı   
KİTABIN SAYFA SAYISI
671 syf
KİTABIN DİZGİ/BASKI KALİTESİ
10/10
KİTABIN YAZIM-DİL KALİTESİ
10/10 
KİTABIN EDEBİ/SANATSAL/TARİHSEL DEĞERİ
10/10 


Steinbeck’in “Gazap Üzümleri” ile birlikte en önemli iki eserinden birisi.

Steinbeck romanında doğduğu ve büyüdüğü topraklar olan Salinas Vadisi’nde üç kuşak boyunca iki ailenin gelişen ve büyüyen öyküsünü anlatıyor. Adam Trask ve Samuel Hamilton aileleri yorumlarda sıkça vurgulanan “Adem ve Havva’nın cennetten kovuluşu ile Habil ve Kabil’in kavgasını” yansıtan kurgusuyla ve kitabın belki de baş kişisi Kate’in inanılmaz hikayesi konu ediliyor. (Steinbeck, kitapta Samuel Hamilton’un kızlarından birisinin oğlu olarak bir sayfada kısa bir figür olarak yer alıyor)

Çok yorumumda değindiğim gibi romanın perde arkasında zamanın işlenmesinin güzel bir örneği olarak, köylü-feodal ilişkilerden kapitalizme geçişin işlenmesi de romanın değerini artırıyor. Kült bir eser olarak mutlaka kitaplığınızda yer alması gereken kitaplardan birisi.

(Her ne kadar görme olanağı bulamasam da yönetmen Elia Kazan tarafından Cennet Yolu ismiyle sinemaya uyarlandığını belirteyim)




16 Şubat 2016 Salı

KASIM AYINDA BU KİTABI OKUDUM - 6

 
KİTABIN ADI
Cüce ile Bebek
KİTABIN YAZARI

Heinrich Böll

KİTABIN ÇEVİRMENİ
Kamuran Şipal
KİTABIN YAYINEVİ
Cem Yayınevi
KİTABIN BASKI YILI
1993
KİTABIN BASKI SAYISI
2. Baskı   
KİTABIN SAYFA SAYISI
158 syf
KİTABIN DİZGİ/BASKI KALİTESİ
9,5/10 (Az sayıda dizgi hatası var)
KİTABIN YAZIM-DİL KALİTESİ
10/10 
KİTABIN EDEBİ/SANATSAL/TARİHSEL DEĞERİ
10/10 


Heinrich Böll’ün ülkemizde yayınlanan romanları son yorumumuzla tamamlanmış bulunuyor. Türkçe’de birkaç hikaye kitabı bulunuyor. Bunlardan en eskisi Cem Yayınevi’nin bu kitabı.

Kitapta çoğu savaş dönemine ait olmak üzere 21 öykü yer alıyor. Böll’ün değişik hikaye kitapları bulunmakla birlikte bu isimde bir kitabı olmadığı için farklı kitaplardan derleme hikayeler olduğunu tahmin ediyorum. İlk kez 1998’de okuduğum kitabı toplu okumalar çerçevesinde tekrar okumak keyifli idi.

Değerli bir yazardan bazen iç acıtan bazen gülümseten güzel hikayeler ve farklı bir tarzla tanışmak isterseniz…


15 Şubat 2016 Pazartesi

KASIM AYINDA BU KİTABI OKUDUM - 5

 
KİTABIN ADI
Dünyanın Hikaye Edilişi  Harikalar kitabı-1 (Le Devisement du Monde)
KİTABIN YAZARI

Marco Polo

KİTABIN ÇEVİRMENİ
Işık Ergüden
KİTABIN YAYINEVİ
İthaki Yayınevi
KİTABIN BASKI YILI
2003
KİTABIN BASKI SAYISI
1. Baskı   
KİTABIN SAYFA SAYISI
277 syf
KİTABIN DİZGİ/BASKI KALİTESİ
10/10
KİTABIN YAZIM-DİL KALİTESİ
10/10 
KİTABIN EDEBİ/SANATSAL/TARİHSEL DEĞERİ
10/10 


Avrupa’nın hem yeni ticaret rotaları keşfetmek ve hem de efsane biçiminde yayılan doğu hıristiyan toplumlarına ulaşma çabaları özellikle 12. Yüzyıldan itibaren gizemli doğuya çok sayıda misyonerlik kapsamında seyahatlar  başlatılır.
Bu kapsamda günümüzde Hırvatistan topraklarında doğduğu sanılan Venedik tabiyetindeki Marco Polo, babası ve amcası ile Çin’e yaptıkları seyahati anlatan kitabı dönemine ilişkin çok sayıda doğru bilgi veren, doğunun Avrupa tarafından tanınmasını sağlayan bu kitabı tarihsel önemde.
1260-1269 ve 1272-1295 yıllarını kapsayan iki seyahatin bilgileri, Kubilay Han’ın yanında geçirdiği seneler ve olaylar ilginçtir. Yer yer İslamiyete, Türklere ve doğuya ilişkin tahkir ve tezyif eden ifadelere rastlansa da bunların, çağındaki Avrupalı hıristiyanların bilinç altını ve bakış açısını yansıttığından bugün hoşgörülebilir.
Seyahat rotalarının anlatıma göre yeniden kurgulanmasında birçok antik kentin bulunmasını sağlayan ve birçok yörenin dönemindeki isim ve adetlerini bilinir kılan yapıt, tarih meraklılarının kesinlikle kitaplığında yer alması gereken bir eser olduğunu ortaya koyuyor.


8 Şubat 2016 Pazartesi

AVUSTRALYA'DA HAYAT

Ben herkesin insan olduğunu ve herkese aynı muamelenin yapılması icap ettiğini Avustralya’da öğrendim. Bir tek gün kimse hakkımı yemedi, kuyrukta önüme geçmedi, trafikte açıkgözlük yapmadı, avanta istemedi…

AVUSTRALYA’DA HAYAT
Okuyacağınız bu ileti hayal değil gerçek, Türkiye’yi idare ettiğini sananlara ithaf olunur.
Avustralya’da insan olmak …..
Melbourne’e vardık. Bir ev kiraladık, ben oradaki akrabalarıma harıl harıl soruyorum ‘Yahu, elektrik, telefon, su, gaz idarelerinde tanıdığınız var mı?’ Biri ‘Ne yapacaksın?’ diye sordu. ‘Öyle bir müessesede mi çalışmak istiyorsun?’ Ben ‘Hayır’ diye cevap verdim ‘Yeni eve o hizmetleri bağlatmak istiyorum da…’ Adam güldü, ‘Bana adresini söyle’ dedi. Adresi verdim, geçti telefonun başına, o idareleri tek tek aradı. Akşama doğru bütün hizmetler bağlanmıştı.
Bir gün elektrik idaresinden bir mektup geldi. Mektupta 2 ay kadar sonra, bir gün bizim sokakta elektrik kesileceği bildiriliyor ve ilave ediliyordu ‘Eğer o gün mutlaka elektriğe ihtiyacınız varsa size bir jeneratör tahsis edilecek ve harcadığınız elektrik normal tarife üzerinden hesaplanacaktır. Ancak jeneratör sayısı sınırlı olduğu için sadece mücbir ihtiyaç sahiplerinin müracaatı…’ Ben istemedim, ama komşumuz, yalnız yaşayan yaşlı kadın jeneratör istedi. O sabah 8’de 2 teknisyen jeneratörü getirip kadının sistemine bağladılar.. Sonradan, merak edip sordum bu iş için sadece harcadığı elektriğin bedeli olan 45 sent almışlar.
Ben herkesin insan olduğunu ve herkese aynı muamelenin yapılması icap ettiğini Avustralya’da öğrendim. Bir tek gün kimse hakkımı yemedi, kuyrukta önüme geçmedi,  
Kızım yeni bir mektebe başlamıştı ‘Gel çarşıya çıkıp eksiklerini alalım’ dedim. ‘Lüzum yok’ dedi, ‘Her şeyi okuldan verdiler’ Bir gün aynı mektepten bir mektup geldi ‘Bazı talebelerin, öğle yemeği olarak pahalı gıda maddeleri getirdiklerini fark ettik. Lütfen çocuğunuzun yanına sadece, bütün ailelerinin çocuklarına alabilecekleri şeyler verin. Bu yaşta çocukların arkadaşlarına imrenmesi kötü bir şeydir’ Annem bizi ziyarete geldi. Meydana karşılamaya gittik, bekliyoruz, arada gümrüğün kapısı açılıyor ve annemi oradaki bir memur ile konuşurken görüyorum. İngilizce bilmeyen annemin sohbeti bir türlü bitmiyor. Dikkat ettim annemin elinde bir portakal var. Nihayet annem çıktı ve iş anlaşıldı. Kıtayı mikroplardan korumak için Avustralya’ya herhangi bir gıda maddesi sokmak yasak.
Annem uçaktan bir portakal alıp çantasına koymuş.. Adam onu görünce, hemen elinden alıp çöpe atacağına, büyük bir sabır ile Avustralya’nın neden bir kaideyi uyguladığını anlatıyor ve ‘Bu size karşı yapılmış bir hareket değildir, hepimizin sağlığı için alınan bir tedbirdir filan diyor’ Melbourne’da ve Avustralya’nın hemen hemen tamamında deniz kenarında bina yoktur. Memleketi bir yol çevreler. Kıyılar herkesindir. 5-10 kilometrede bir, denize girmek, piknik yapmak için tuvalet, duş, elektrikli mangal ve soyunma odaları gibi bedava tesisler vardır. Yalnız elektrikli mangalı çalıştırabilmek için para atmak lazımdır.
Bir gün oldukça yüklü bir telefon faturası geldi. İdareyi arayıp, bu faturayı ödemekte zorluk çektiğimi söyledim ve şu cevabı aldım ‘Siz bu faturayı bu ay ödemeyin. Biz bunu 12’ye bölerek 1 sene müddet ile her aylık faturanıza ilave edeceğiz. Ama bundan sonra her faturayı ödeyin’. Sorduğumda faiz ödemeyeceğimi de öğrendim.
Avustralya’da yaşayan her insan bedava sağlık sigortasına sahiptir. Şehrin merkezi dışında 2 katlıdan yüksek bina bulunmaz. Normal evler 1 dönüm bahçe içinde, müstakil evlerdir. Şehrin belki yarısı golf sahaları (bedava), botanik bahçeler, göller ve akarsular ile kaplıdır. Okullar bedavadır. Musluktan akan su, hakiki içilen sudur (sözde değil özde). Kilise, cami, havra, Budist tapınakları ve daha nice dini yapı yan yana varlıklarını devam ettirir.
SBS adlı devlet televizyonunda Avustralya’da yaşayan 100 küsur ayrı millete mensup insanların kendi dilinde yayın yapılır. Çoğu Avustralyalı, 2 vesile ile kravat takar; düğün ve cenaze.
Avustralya’da en büyük suç yalan söylemektir. Yalan söyleyen, yalan beyanda bulunan insanın hayatı kayar. Onun dışında her şeyin bir çaresi bulunur.

İLBER HOCA...