8 Şubat 2013 Cuma

HAFTANIN SÖZÜ - 46

"Cihan ahlaksızlarla harap olmaz, cihanı âlimlerin  dalkavukluğu harap eder."


Keçecizade  İzzet Molla 

1785'te  İstanbul'da dünyaya geldi. Türk kültür hayatının henüz kesin çizgilerle Batı'ya yönelmediği bir dönemde, Türk edebiyatının dahili tekamülü sayılabilecek yeni hamleler yaptı. Bunların en önemlileri olarak; dilde sadeleşme cereyanının iddiasız, isimsiz 
öncülerinden biri olması ve mesnevi geleneğindeki "tecrid" esaslı anlatımdan mimesise esasına bağlı bir anlatım tekniğine yönelmesi sayılabilir.. 
Hassas, fevri mizacı, nüktedan bir kişiliği olan İzzet Molla, en zor anlarında bile hayatın 
komiğini yakalamasını bilir. 
İzzet Molla'nın  şair kişiliği yanında, uzak görüşlü, sağduyulu ve zamanındaki dünya 
dengelerini çok iyi bilen bir devlet adamlığı yönü de vardır. 1876 Türk-Rus savaşından önce 
kaleme aldığı ve onun Sivas'a sürgün edilmesine sebep olan -savaş karşıtı olduğunu içeren- 
Layiha'sı, onun ne kadar öngörüşlü bir devlet adamı olduğunu göstermektedir.  
1829'da Sivas'ta sürgünde iken ölen İzzet Molla'nın yenilik unsurları taşıması bakımından 
özellikle Mihnet-Keşan adlı eseri dikkate değerdir.   

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder