Yasamı nasıl algılıyorsak öyle yaşıyoruz
diyenler yanılmıyorlar galiba.
O gün gökyüzünde şimşekler çakıyor, yağmur
bardaktan boşanırcasına yağıyordu. Küçük kız her
sabah olduğu gibi annesinin sesiyle uyanmış, kahvaltısını etmiş ve okuluna
gitmek üzere yola çıkmıştı. Ancak şimşekler birbirinin peşi sıra o kadar
gürültüyle çakıyordu ki, küçük kızın annesinin içini bir endişe kaplamıştı.
Anne, yavrum bu havada yolda yürürken korkmasın diye düşündü. Sırtına bir şey geçirdi ve sokağa fırladı. Okul yolunda kızını aramaya başladı...
Derken bir de baktı ki, kızı az ileride minik adımlarla yürüyor, şimşek çaktığı anda durup gökyüzüne bakarak gülümsüyordu. Anne kızının bu davranışına pek bir anlam veremedi; meraklandı. Yanına yaklaşıp sordu:
Anne, yavrum bu havada yolda yürürken korkmasın diye düşündü. Sırtına bir şey geçirdi ve sokağa fırladı. Okul yolunda kızını aramaya başladı...
Derken bir de baktı ki, kızı az ileride minik adımlarla yürüyor, şimşek çaktığı anda durup gökyüzüne bakarak gülümsüyordu. Anne kızının bu davranışına pek bir anlam veremedi; meraklandı. Yanına yaklaşıp sordu:
-Yavrum, hiç korkmadın mı bu havada yalnız
yürümekten? Hem
ne zaman şimşek çaksa durup yukarı bakarak öyle ne yapıyorsun?
Küçük kız cevap verdi :
-Gülümsüyorum... Çünkü Tanrı fotoğrafımı
çekiyor. Küçük kız cevap verdi :
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder