“…Özgür sobaları hurdaya sattığını öğrenince deliye döndü.
‘Kışın beş on
kişi geliyordu hiç olmazsa, onlarda gelmez olur, biz de taş yeriz artık.’
Ama geliyoralar, bu şehirde gidecekleri başka yer yok.
Donuyorlar, ayakları buz kesiyor, kullanılmaktan incelmiş battaniyelerin
altında dertop oluyorlar, yorgun, çelimsiz bedenlerinin sıcaklığını muhafaza
etmek için kendilerine kapanıyorlar. Pek de zor olmuyor neyse ki, alışıklar
buna. Özgür’ün bilmediği şey bu; yaşama alışkanlığı…”
(Ayfer Tunç, Dünya Ağrısı syf 189)
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder