11 Aralık 2015 Cuma

HAFTANIN SÖZÜ - 151

"Mutlu bir yaşam için çok az şey gerekir. Hepside içinizde, düşünme şeklinizde gizlidir."

10 Aralık 2015 Perşembe

EĞLENCELİ TURİST ÖYKÜLERİ

     * Holland America Line yolcu gemisinin resepsiyonuna kızgınlıkla inen bir turist, odasının değiştirilmesini talep etti. Görevli turisti sakinleştirmeye ve odasını neden değiştirmek istediğini anlamaya çalışırken turist şunları söyledi: "Bu yolcu gemisine avuç dolusu para ödedim ve bana deniz manzaralı bir oda verileceği söylendi. Ancak penceremden görebildiğim tek şey Allah'ın belası bir park yeri..." Görevlinin cevabıysa şuydu: "Henüz demir almadık."
      * Afrika'daki doğal parkta ereksiyon halindeki bir fili gören bir turistin şikayeti ise şöyleydi: "Bu azgın canavarın görünümü, kendimi yetersiz hissetmeme yol açarak balayımı mahvetti."
     * "Nişanlımla iki yataklı oda ayırttık ancak bize çift kişilik yataklı bir oda verildi. Nişanlımın bu yüzden hamile kalmasından sizi sorumlu tutuyoruz. Bizi istediğimiz gibi bir odaya koysaydınız bunlar başımıza gelmezdi."
     Turistlerin diğer şikayetleriyse şöyle:
     * "İşportacıdan 5 avroya Ray-Ban güneş gözlüğü aldım ama sahte çıktı."
     * "Bize denizde balık olduğunu söylemediler. Çocuklar çok korktu."
     * "Benim tek yatak odalı dairemi arkadaşların üç odalı dairesiyle karşılaştırdım. Onlarınki benimkinden önemli ölçüde büyüktü."
     * "Broşürde "Konaklamada berber yok" deniliyor. Biz kuaförlük eğitimi alıyoruz, orada kalabilir miyiz?"
     * "Plaj çok kumluydu..."
     * "Sahil, broşürde gördüğümüz sahile benzemiyordu. Broşürünüzde kumsal sarı görünüyor, bizim gittiğimizse beyazdı."
     * "Plajda üstsüz güneşlenmek yasaklanmalı. Kocam bütün gün diğer kadınları seyrettiği için tatilim burnumdan geldi."
     * Plajdaki yiyecek büfesinden alışveriş eden turist: "Dışarıda klima olmaksızın sıcakta kuyrukta bekledik."
      * "Tatildeyken sivrisinek ısırdı. Bana bunların ısırabileceği konusunda kimse uyarıda bulunmamıştı."
     * "Dükkanların öğleden sonra kapatılması aptalca. Ben siesta zamanı alışveriş etmek istiyordum. Bu yasaklanmalı."
     * "Su parkında yer ayırtırken hiç kimse bize mayolarımızı ve havlularımızı getirmemizi söylemedi."
     * "Çok fazla İspanyol vardı. Resepsiyonist İspanyolca konuşuyordu. Yemekler İspanyol yemekleriydi. Çok fazla yabancı vardı."
     * "Turda gürültücü ve saygısız konukların bulunabileceği konusunda uyarmak tur operatörü olarak sizin göreviniz."

     * Turistlerden biri ise Hindistan gezisinde lokantalarda körili yemek verilmesinden bıkkınlık geldiğinden, baharatlı yiyeceklerden hoşlanmadığından şikayet etti.

27 Kasım 2015 Cuma

HAFTANIN SÖZÜ - 150

"Bildiğini bilenin arkasından gidiniz, bildiğini bilmeyeni uyarınız, bilmediğini bilene öğretiniz, bilmediğini bilmeyenden kaçınız."


Konfüçyüs (Çince: Kǒng Fūzǐ, 孔夫子, Latince: Confucius, "Üstad Kong" Çince 孔子, Kǒng Zǐ, Wade-Giles: K’ung-tzǔ) Çinli filozof, eğitimci ve yazar.
MÖ 551 - MÖ 479 tarihleri arasında, Doğu Zhou Hanedanlığı döneminde yaşadığı sanılmaktadır. Kong Qiu (Wade-Giles: K’ung Ch’iu) adı altında, Lu devletinin Qufu şehrinde (günümüzde Shandong eyaleti) doğmuş ve aynı şehirde vefat etmiştir.
Doğu uygarlığının en önemli temsilcilerinden biri kabul edilir. Çin geleneklerini derleyip toparlayarak yeni kuşaklara aktarmak isteyen Konfüçyüs, kendine özgü yöntemleriyle öğretimi halka yaymış ve öğretmenliği bir uğraş haline getirmiş bir düşünürdür. Ancak adı filozoflar, devlet adamları, büyük öğretmenler ve ahlakçılar arasında değil, peygamberler arasında zikredilmektedir. Dinler Tarihi araştırmacıları da onun öğretisini bir din olarak kabul etmektedir.
Konfüçyüs kendini antik dönem krallarının öğretisini aktaran Klasikler’in içerdiği değerleri ve ilkeleri topluma aktarmaktan sorumlu görmüştü. Temel amacı ve ideali “tartışmalardan uzak ve tümüyle uyum içerisinde yaşayan bir toplum ve dünya kurmak”tı. Bu ideale ulaşabilmek için ise, ideal insanı tanımlamak ve onun ortaya çıkmasına yardımcı olmak gerekiyordu. Öğretisinde öteki dünya, tanrı, ruhlar, doğaüstü varlıklar ve benzeri kavramlara ve olgulara yer vermemişti. Çünkü bu alan, onun ilgi alanına girmiyordu. Bu bakımdan Çin’in Sokrates’i olarak kabul edilir. Fikirleri, kendisi tarafından asla yazılı hâle getirilmemiş, çoğunluğu birer düşünür ve bilim adamı olarak yetişen öğrencileri tarafından kâğıda dökülmüştür.
Ölümünden sonra ülkesinde önce prens unvanı ile yüceltilmiş, ondan sonra “Mükemmel Hâkim” ve “Taçsız Kral” namıyla kutsanmış ve Çin’de kendi adına tapınaklar inşa edilmiştir. Böylece Konfüçyüs yeni bir din ortaya koymayı düşünmediği hâlde onun adına mabetler inşa etme geleneği XX. yüzyılın başlarına kadar sürmüştür. Konfüçyüs’ün düşüncelerini ve konuşmalarını derleyen “Lun Yu” adlı ince kitap, kutsal kitap olarak kabul görmüştür.
 -Vikipedi_


10 Kasım 2015 Salı

BU BÜYÜKLÜĞÜ TARTIŞABİLİRMİSİN?

“Sizlere şunu söylemek isterim ki, Mustafa Kemal’e katip olmak isterim. Sebebi de onun her akşam sofrasında bulunup, yüksek fikirlerinden beslenmek dileğinde oluşumdandır. Böylece yeniden üniversite bitirmiş olacağım”.
Fransız Başbakanı: Edoward Herriot
“Bir ulusun hayatında bu kadar az sürede, bu denli kökten değişiklik pek seyrek gerçekleşir. Bu olağanüstü işleri yapanlar, hiç kuşkusuz kelimenin tam anlamı ile BÜYÜK ADAM niteliğine hak kazanmıştır. Bundan dolayı Türkiye övünebilir”.
Yunan Başbakanı: Eleftherios Venizelos
“Atatürk, asker devlet adamı olarak çağımızın en büyük liderlerinden biri idi. Kendisi, Türkiye’nin dünyanın en ileri memleketleri arasında hak ettiği yeri almasını sağlamıştır. Keza o, Türk’lere, bir milletin büyüklüğünün temel taşını teşkil eden, kendisine güvenme ve dayanma duygusunu vermiştir”.
ABD General Mc Artur
“Mustafa Kemal Atatürk, kuşkusuz 20. Yüzyılda dünya savaşından önce yetişen en büyük devlet adamlarından biri, hiçbir millete nasip olmayan cesur ve büyük bir devrimci olmuştur”.
İsrail Başbakanı: Ben Gurion
“Kemal Atatürk yalnız yeni Türkiye’nin sembolü değil, aynı zamanda çağımızın en ilgi çekici şahsiyetlerden biridir. Çalışkan, güçlü ve özgür Avrupa’nın diğer ülkeleri ile işbirliğine sağlam şekilde bağlı olan Türkiye, bugünde onun izinde yürümektedir”.
İtalya Başbakanı: Giovanni Leone
“Çöküntü halinde bulunan bir imparatorluktan özgür Türkiye’nin doğması, yeni Türkiye’nin özgürlük ve bağımsızlığını şerefli bir şekilde ilan etmesi ve o zamandan beri koruması, Atatürk’ün ve Türk halkının işidir. Şüphesiz ki Türkiye’de giriştiği derin ve geniş devrimler kadar, bir kitlenin kendisine olan güvenini daha başarı ile gösteren bir örnek yoktur”.
ABD Başkanı: John F. Kennedy
“Bana, bütün Avrupa’da bir devlet adamı daha gösterin ki, Dünya savaşı sonunda Gazi Kemal ölçüsünde ileriyi gören bir siyasi olgunluk örneği vermiş olsun”.
Eski ABD elçisi: General Charles H. Sherrill
“Sovyet Rusya Hariciye Nazırı Litvinof ile görüşürken kendisine, onun fikrince bütün Avrupa’nın en kıymetli ve en ziyade dikkate değer devlet adamının kim olduğunu sordum. Bana Avrupa’nın en kıymetli devlet adamının Türkiye Cumhurbaşkanı Mustafa Kemal olduğunu söyledi.
ABD Başkanı: Franklin D. Roosevelt
“Çanakkale savaşında Mustafa Kemal’in bulunduğu bölge yoğun topçu ateşi altında kalmasına rağmen, O’na bir şey olmamıştır. Hatta Mustafa Kemal bizlere nispet olsun diye gözümüzün önünde siperler arasında dolaşmakta ve sigarasını içmektedir. Bu yüzden askerleri O’na bir isim takmışlardır: Efsunlu Mustafa Kemal”.
İngiliz İstihbarat Subayı: H.G. Armstrong
“Bir insanın değerinin ölçüsü, kendi alanındaki üstünlüğünü dostuna, düşmanına kabul ettirebilmesidir. İşte Atatürk bu yüceliğe erişmiş dahilerden biridir. Bir ihtilalci olarak modern Türkiye’yi yaratmış, davasında muzaffer olmuş ve yüzyılımızın büyük devlet adamları arasına katılmıştır”.
İngiliz Romancı: Somerset Maugham
“Yüzyıllar nadir olarak dahi yetiştirir. Şu talihsizliğe bakın ki, o büyük dahi çağımızda Türk Milletine nasip oldu ve karşımıza çıktı”.
İngiltere Başbakanı: D. Loyd George
“Atatürk’ün dünyanın gidişi hakkındaki görüşleri, insanı ürkütecek kadar doğru çıkmıştır”.
Times Gazetesi
“Kemalizm, yüzyıllara sığabilecek işleri on yılda tamamladı”.
Fransız Yazar: Gerard Tongas
“Atatürk modern Türkiye’nin kurucusu ve ulusunun reformcusudur. Onun güçlü önderliği sayesinde, ortaçağı yaşayan şarklı Osmanlı İmparatorluğunun zihniyeti yıkıldı ve diğer uluslar safında, uygarlıkça ileri, yapıcı bir seviyeye erişen ve durumunu devam ettirebilen modern gelişmiş laik bir Cumhuriyet kuruldu”.
Encylopaedia Britannica
“Kemalizm ne faşizm ve ne de hümanizmdir. Bunların ikisi de ilerlemeyi ve tarihsel evrimi önleyici kuruluşlardır. Burada ise atılım sağlamak, uygarlıkça geri kalmış ülkeyi çağdaşlaştırmak için devrim yapılmaktadır. Bu Türkiye’nin gerçek devrimidir”.
Yunan Tarihçi: Thomas A. Vaidis
“Eğer Kemalizm yolunu, Türk Ulusunun yolunu tutarlarsa, Türk Ulusu gibi özgürlük hasreti çeken bütün sömürgeler, yarı sömürgeler bağımsızlıklarına kavuşacaklardır”.
Dr. Stephan Ronart
“Gazi Kemal, Padişahı ve Hilafeti ortadan kaldırdıktan sonra, tükenmiş bir imparatorluktan, asıl Türk’lerin yaşadığı toprakları kurtarmış ve ondan Yeni Türkiye Cumhuriyetini meydana getirebilmiştir”.
Alman Yazar: Fon Miköş
“Üstün iradesi, tükenmez cesareti ve eşsiz diplomatik sezişi ile düşmanlarını dize getirdi. Fazilet ve ciddiyeti üç yılda memleketine yalnız askeri değil, aynı zamanda tam ve doyurucu bir siyasi zafer kazandırdı”.
İtalyan yazar: F. Lerrone Di San Martino
“Atatürk, başı dumanlı doruklarda yüce bir dağ tepesidir. Siz ona yaklaştıkça, o yükselir ve aranızdaki mesafe sonsuza kadar baki kalır. Devirlerinde büyük gözüken, zamanla küçülen benzerlerinden farkı budur ve böyle kalacaktır”.
Arriba Gazetesi: Portekiz
“Kemal Atatürk, büyük bir askerdir, fakat barışseverdir ve bütün komşu devletlerle dostluk dileğindedir. Onun sayesindedir ki, Çin’den Tuna’ya kadar bütün uluslar aynı ülkünün çevresinde kardeşçe birleşmişlerdir. Bu ülkü şudur: Özgürlük ve ulusal egemenliği yabancı istilacılara karşı ne pahasına olursa olsun savunmak ve modern bir devlet kurulmasına çalışmak”.
Tchang Yang Ye Lao Gazetesi: Çin

“Lozan’ı o kazandı; son iki yüz yıldır ihtiyar Asya’nın, Avrupa’ya karşı kazandığı ilk zaferdir”.
New York Times Gazetesi: ABD



23 Ekim 2015 Cuma

HAFTANIN SÖZÜ - 145

Dili bir kelime daha fakir kılmak, bir ulusun düşüncesini bir kavramdan yoksun kılmak demektir.”

Arthur Schopenhauer (d. 22 Şubat 1788, Danzig - 21 Eylül 1860, Frankfurt), Alman bir filozof, yazar ve eğitmendir. Schopenhauer, Alman felsefe dünyasındaki ilklerdendir ve dünyanın anlaşılmaz, akılsız prensipler üzerine kurulu nedenselliklerinin olduğunu söyleyerek dikkatleri çekmiştir.Ayrıca Schopenhauer, Nietzsche'nin ilk akıl hocasıdır.