2 Eylül 2015 Çarşamba

ŞEHRİN KUTSALLIĞI

 “….Bir şehrin kurulacağı yer öncelikle bir kutsal tezahürüne bağlıdır, coğrafi elverişlilik koşulları da şehir kuruluşunda rol oynadıysa da, ki bunlar genelde tarım için su kaynakları ya da Kudüs ya da Hattuşaş gibi büyük kaya parçaları olabilir, bunları da kutsal tezahürü bağlamında değerlendirebiliriz. Eğer şehir farklı amaçlarla bir yerde kurulduysa bu seferde oraya kutsallaştıracak ve bu kutsallığın sürmesini sağlayacak riti oluşturacak mitler yaratılmakta hatta “kurucu atalar” kurgulanmaktadır.
     Bugün küresel kapitalizmin geldiği noktada yapılan maddi ve manevi tahribat şehrin kutsallarını unutturmakta, bunlarla ilişki kesildikçe şehir sakinleri bu tahribata tamamen kayıtsız kalmaktadırlar. Şehrin tarihini ve doğasını merak etmeyen, fırsat buldukça şehri gezmeyen tanımayan güruhların AVM’lerde yaşadıkları anonim ve tekdüze yaşamın  sonucu olarak şehirler daha da yozlaşmakta ve kutsaldan yoksun taş yığınları haline gelmektedirler.

(Erhan Altunay  Paganizm-1 syf 33-34)

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder