11 Mart 2013 Pazartesi

DEVLET VE ORDU


“Devlet, evet sınıflara bölünmenin ürünüdür ve hakim sınıfın yönetme aracıdır, ama bunun kadar önemli olan, devlet aynı zamanda dirliğin ve uygarlığın olmazsa olmazıdır. Yüzeysel ‘sol’ çevreler, devlet ile uygarlık arasındaki ilişkiyi bir türlü anlamamışlardır. Çünkü tarihsel materyalizmin uzağındadırlar.
Uygarlık, örgütlenmeyle kurulur, devletle kurulur. Devlet ve ordu olmazsa, uygarlıkta olmaz. Özel mülkiyet, sınıflara ayrılma, ticaret, para, matematik, bilim ve yazı, insanlığın gündemine devlet ve ordu ile birlikte gelmişlerdir. Hepsi toplum olarak devlet ve uygarlıktır. Sınıfların oluşmasıyla örgütlenen devlet, yine sınıfların oluşmasıyla kurulan uygarlığın örgütçüsüdür.
Kuşkusuz her şey, emeğin ürünüdür. Ancak, işgücü, devlet tarafından örgütlenmezse, uygarlık yaratamaz. Üretilen ürünler ihtiyacı karşılayamıyorsa, başka deyişle kıtsa, örgütlenme kaçınılmaz olarak sınıfsaldır.
Uygarlığa geçiş sınıfsaldır. Oluşan hakim sınıf, mal ve can güvenliğini, başka deyişle dirliği ve barışı sağlayarak üretimin gelişeceği ortamı güvence altına alır."

(Doğu Perinçek, Og’dan Oğur’a syf 142)

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder