“Halen denetlenemeyen köktendincilik ve fanatizm nedeniyle
birbirimizi öldürüyoruz, haçlı seferleri ilan ediyoruz, bazı kıtalar AİDS ve
açlık nedeniyle kırılıyor ama televizyonlarımız sihirli bir biçimde bereketli
toprakları gösteriyor, böylece çaresiz insanlar, tıpkı bir zamanlar El Dorado’nun
vaadlerini duyup koşan denizciler gibi sahillerimize ve çirkin kenar
semtlerimize koşuyorlar. Durum böyle olunca da, sıradan insanların bilimin ne
olduğunu bilmediklerine ya da onu Rönesans sihri olarak görmelerine, hatta bir
aşk mektubunu şehir içi bir telefon görüşmesi ücreti karşılığında ve yıldırım
hızıyla gönderebilme olayıyla karıştırmalarına şaşmalı mı?”
(Umberto Eco, Yengeç Adımlarıyla, syf 126)
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder