4 Şubat 2014 Salı

YENİDEN DÜNYAYA GELİRSEM...

“Yaşıtlarım sokak arasında top peşinde koştururken 14 yaşında girdiğim mukaddes yuvadan 41 yaşında onurumla ve çok başarılı görev geçmişiyle 2007 yılında emekli oldum. Göreve başlarken, gelebilecek her türlü tehdide karşı korumaya namusum ve şerefim üzerine ant içtiğim ülkeme ve vatandaşlarıma karşı olan sorumluluğumu, aile ve sosyal hayatımı bir kenara bırakarak büyük bir özveriyle, hiç aksatmadan 18 yıl boyunca yerine getirdim. Dünya görüşümüz, vatan sevgimiz, 14 yaşında girdiğimiz askeri okullarda şekillenmiştir.
Burada bizlere verilen en temel değer: ‘Vatanını, devletini, milletini, ailenden, eşinden ve çocuklarından daha fazla seveceksin, Canından daha fazla seveceksin. Gerekirse canını feda etmek için hiçbir şekilde tereddüt etmeyeceksin’ şeklinde oldu. Bu temel prensiple büyüyüp yetişen bizler, yıllarca görev yaptığımız dönemde her biri insan hayatına çok kolaylıkla mal olabilecek görevlerimizi büyük bir şehadet sarhoşluğuyla yerine getirdik.
Bunu yaparken de çok büyük bir gönül huzuruyla yaptık. Ben tekrar dünyaya gelsem, tekrar meslek seçmek zorunda kalsam, yine SAT komandosu olmak isterim. Ancak SAT komandosu olmak isteyeceğim ülke farklı olabilir. Kendine hizmet eden bir bireyine kadar bu kadar haksızca iddiayı ve suçlamayı uygun gören bir ülkede olmak istemem. Bunu da açıklıkla ifade ediyorum….”
-          Levent Bektaş, savunmasından-


(Ali Türkşen, Kardak’ta kahraman Hasdal’da esir, syf 333)

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder