"İlk dört LCM sağdan çıkarak plajı boşaltırken, yeni 4 LCM soldan plaja yanaştı. Deniz piyadeleri yine ok gibi fırladılar. Bunları üçüncü ve son 4 LCM izledi. Sonuncu LCM’de askerlerden başka, iki jeep ile mühimmat sandıkları ve sağlık malzemesi vardı.
Bir saat içinde plaja 768 deniz piyadesi, (*) komutan, karargah subayları ve üç havacı çıkmıştı. Uçaklar ve muhripler, deniz piyadelerini korumak için dağdaki ve kıyıdaki, ateş odaklarını susturmaya çalışıyorlardı. Beşparmak dağının ormanları, etekleri, denizle dağ arasındaki 3-5 km. derinliğindeki arazide bulunan otlar, fundalar, ağaçlar savaş yüzünden yanmaya başlamıştı. Kıbrıs’ın çok sıcak ve boğucu bir günüydü. Hava yangınla birleşince iyice bunaltıcı olmuştu. Her yan duman ve savaş sisi içindeydi.
Deniz piyadelerinin görevi yayılıp genişlemek değil, fazla açılmadan kıyı başını sağlam tutmak ve korumaktı. Özellikle Girne’ye doğru ilerlemek, bundan sonra karaya çıkacak olan 50. Alay’ın görevi idi.
Seti aşanlar, ilk önlem olarak Girne-Karava yolunu kestiler. Korku içindeki sivil Rumları ve şaşırmış turistleri uygun bir eve yerleştirdiler.(**) Komutan bu işle ilgilenmesi için İngilizce bilen bir subayı görevlendirdi. Bazı Rum askerleri sivil giyinip kaçmak istiyorlardı. Turistlerin arasına karışanlar da vardı. Ama hallerinden asker oldukları anlaşılıyordu. Esirler ayrı bir yere toplandı.
İki katlı motelin alt katı hastane yapıldı. Buranın sağlıkla ilgili bir yer olduğu anlaşılması için Kızılay bayrağı dikildi. Deniz piyadeleri ile kıyıya çıkmış olan genç bir doktor göreve başladı. Rumlar için Türklerin sağlık tesisleri de iyi hedefti. İnsanlık kurallarına aldırmadan buraya da ateş etmeye başladılar.
(*) Bu sayı Deniz Piyade Alayı’nın tüm kadrosudur. (Neşet İkiz, a.g.e. S.162) alayın iki taburu vardı. 1. Tb. K. Bnb İlhan Aloğlu, 2. Tb. K. Yzb. Tahsin Güven)
(**) Turistler ve gitmek isteyen siviller Barış Gücüne teslim edileceklerdir."
(Turgut Özakman, Çılgın Türkler Kıbrıs syf 353-354)
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder