A.Şerif İzgören anlatıyor
"İzgören &Akın”a toplantıya gideceğim. Baktım
genç kalma ihtimalim var, bindim bir taksiye, muhabbetçi bir arkadaş. O
anlatıyor ben dinliyorum. Tam işyerinin önüne geldik. Ankara'da Bakanlıklar.
Diyelim ki taksi parası 9.75 TL tuttu, ben 10 TL uzattım. Hani hepimizin
yaşadığı sahne vardır ya, taksici üstünü arıyormuş gibi yapar, siz de para
üstünü alabilmek için bir ayak dışarıda, inmemek için debelenirsiniz. Tam o
sahne olacak. Şoför, para üstü var mı diye aranmaya başladı.
"Üstü kalsın kardeşim" dedim.
Döndü bana doğru
"Vaktin var mı ağabey ?" dedi.
"Evet" dedim (tek ayağım hala dışarıda)
Dörtlülere bastı, trafik dört şerit akıyor, indi
araçtan. Önde bir büfe var. Gitti oraya, bir şeyler konuşup geldi. Bana 25 Krş
uzattı. Belli ki para bozdurmuş.
"Birader" dedim,"9.75 değil, 10.50 yazsa
istermiydin 50 krş. benden?"
-Ne alacağım ağabey 50 krş.u
-Peki niye gittin 25 krş.için o kadar uğraştın.üstü
kalsın demiştim.
Döndü bana, attı kolunu arkaya :
-Vaktin var mı ağabey?
-Var
-Çek kapıyı o zaman
Muhabbetçi bir taksici ile karşı karşıyayız.
5 dk. konuştuk. İngiltere'de profesöründen, bilmem
kiminden eğitimler aldım. O taksicinin 5 dk.da öğrettiklerini, İngiliz hocalar
haftalarca verdikleri derslerde öğretemediler.
Ağabey biz Keçiören'de 5 kardeşiz. Babam rençberdi
benim, günlük yevmiyeye giderdi; artık inşaat falan bulursa çalışır gelir, o
gün iş bulamamışsa, biz eve gelişinden, yüzünden anlardık. Durumumuz hiç iyi
olmadı. Akşam yer sofrasında yemek yerdik. Yemek bitince babam bize "Durun
kalkmayın" derdi. Önce dua ederdik sonra babam bize sofrada konuşma
yapardı.
"Aha" dedim,"Bizim meslek",
seminerci.
- Ne anlatırdı baban
- Hayatta nasıl başarılı olunur ?
O gün inşaata çağırmazlarsa eve para getiremiyor,
sonra çocuklara hayatta başarı teknikleri anlatıyor.
-Babam işe gidince büyük ağabeyimiz onu taklit ederdi,
delik bir çorapla pantolonun ceplerini çıkarır, dört kardeşi karşısına alıp
"Dürüst olun, evinize haram lokma sokmayın" diye anlatırken , biz de
gülerdik. Annem kızardı, "Babanızla alay etmeyin. O, hem dürüst hem de
çalışkandır" derdi. Yan evde iki kardeş var, onların babası zengin.
Babaları birahane işletiyor, ama adamda her numara vardı, kumar falan
oynatırdı. Bizim yeni hiç bir şeyimiz olmadı, hep o ikisinin eskilerini
kullandık. O amca mahalleden geçerken biz 5 kardeş ayağa kalkardık, çünkü bize
bahşiş verirdi. Babam eve gelince ayağa kalkmazdık. Çünkü hediye, para falan
hak getire. Ağabey biz babamı kaybettik. Altı ay içinde yandaki baba da öldü.
yandaki baba iki çocuğa 5 katlı bir apartman, işleyen birahane, dövizler ve
araziler bıraktı. Bizim baba ne bıraktı biliyormusunuz ?
-Ne bıraktı ?
-Bakkal veresiyesi ve konuşmalarını bıraktı :
"Evladım işinizi dürüst yapın, hakkınız olmayan parayı
almayın..."falan filan. Ağabey aradan 15 yıl geçti, diğer 2 kardeş
cezaevindeler, ne ev kaldı ne birahane. Ailesi dağıldı.
Biz 5 kardeş, beşimizin Keçiören de taksi durağında
birer taksisi var hepimizin birer ailesi, çoluk çocuğu, hepimizin birer dairesi
var. Geçenlerde büyük ağabeyimiz bizi topladı ve dedi ki :
"Asıl mirası bizim baba bırakmış."
Hepimiz ağladık. 5 kardeş taksiciliğe başladığımızdan
beri, taksimetrenin yazmadığı 10 krş.u evimize sokmadık. Her şeyimiz var
Allah'a şükür.
Çok duygulandım, veda ettim,tam ineceğim :
-Dur ağabey, asıl bomba şimdi.
-Nedir bomban ?
-Nerede oturuyoruz biliyormusun ? O iki kardeşin
oturduğu 5 katlı apartmanı biz aldık. 5 kardeş orada oturuyoruz.
Evladınıza ne araba bırakırsınız, ne ev, ne de başka
bir miras. Evlada sadece değer kavramları bırakırsınız. Bakın iki baba da
evlatlarına değer kavramları bırakmışlar.
..A.Şerif İZGÖREN'in kitabından aktarılmıştır.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder