Bektaşi,
Kuşlar Çarşısında gezerken gözü kekliklere ilişir. Bir grup kekliğin üzerindeki
varakta, "Tane işi satış
fiyatı 1 altın" yazıyor.
Hemen yanı başlarında asılı, adeta altın kafes içinde bir keklik daha var ki,
fiyatı; 300 altın. Bektaşi’nin gözü 300 altınlık kekliğe takılır. Bektaşi
dayanamaz sorar.
“Bu
kekliğin özelliği ve hüneri nedir ki, diğerlerinden çok pahalı?” Satıcı, saymaya başlar…
”Bu
keklik özel eğitimli. Bu
kekliği alırsın, bir kaynak suyun başına koyarsın, keklik kafesin içinde şaklaya
şaklaya öter, bunun sesini duyan öteki keklikler su başına gelir, sen de pusuda
tüfeğini doğrultursun ve onları vurursun…” der.
Bektaşi,
1 Altın ederindeki keklikler dururken, 300 Altınlık kekliği alır. Çevredekiler
şaşırırlar. Bektaşi, kafesin içinden kekliği çıkarır ve boynunu koparıp, dereye
atar. Sormuşlar;
“Neden
bu kadar para verip aldığın kekliğin boynunu koparıp attın?” Bektaşi’nin yanıtı, satıcıyı ve
çevredekileri iyice şaşırtır:
“Kendi
sınıfını kandıran, yurduna ve halkına ihanet edenin sonu budur…”
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder