Dersim isyanı sonrasında, savcı B. Hatemi Şahanoğlu’nun iddianamesine göre Alişer bey, hayatını “Kürt Davası”na adamış, her fırsatta Kürtleri isyan ettirmek için çaba harcamış bir ayrılıkçıdır;
“İsyanı hazırlayanlardan bahsederken baş tarafa Alişer’in ismini geçirmek lazımdır. Alişer, Zara’nın Ümraniye nahiyesine bağlı Ağızkir köyünde doğmuş ve şer için yaratılmış bir mahluktur. 1. Dünya Savaşı’nda Ruslara casusluk etmiş, birçok masumun ocağını söndürmüş ve sonunda Rus karargahına firar ederek işgal edilen Türk topraklarında yapmadığı melanet kalmamıştır. Mütarekeden sonra da Alişer, Seyit Rıza’nın himayesine girmiş ve Erzincan, Sivas ve Dersim yöresinde gerçekleştirilen çapulcu akınlarında başrolü oynamıştır. Milli Mücadele’de İstiklal Ordusu, Çerkez Ethem’i etkisiz hale getirirken ansızın taarruz eden Yunan kuvvetleriyle Birinci İnönü’de ölüm kalım mücadelesine girdiği sırada, Türk tarihinin en buhranlı günlerinde Alişer’i yine Koçgiri isyanının başında Pontusçularla birleşmiş ve milletin başına umulmadık gaileler çıkarmış görüyoruz. Mudanya Mütarekesi’nden sonra Alişer ve Seyit Rıza artık ayrı ayrı iki şahsiyet olmaktan çıkmış; çapul, serkeşlik ve ihanet ruhunu temsil eden bütün olmuştur.Evrakı arasında çıkan iki belge dosyadadır. Bunlardan biri İngilizlerle Büyük Kürdistan hakkında haberleşmesine aittir. Diğeri de 1. Dünya Savaş’nda, düşman komutanlarından Dersim’de ikamet ettiği için aldığı belgedir.”
(Cumhuriyet Yalanları 2. Kitap – Sinan Meydan syf 460-461)
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder