Konfüçyüs, Hükümdar'ın isteği üzerine bir süre için şehrin yönetiminde olmayı kabul etti.
Yedi gün izledi. Yedinci gün yüksek memur Sao-Ceng'i idam ettirdi, cesedin üç gün açıkta
kalmasını emretti.
Öğrencileri çok şaşırdılar, yanına gittiler ve sordular:
"Sao-Ceng bu şehirde hatırlı ve kuvvetli bir adamdı. Şimdi şehrin yönetimini aldıktan sonra ilk işiniz onu astırmak oldu.Bu yaptığınız dogru mudur? Bildigimiz kadarıyla bu adam haydutluk,
hırsızlık yapmamıştı..."
Konfüçyus
"Yaptığımın nedenlerini size açıklayayım" dedi ve anlattı:
"Dünyada beş ağır suç vardır. Haydutluk ve hırsızlık Bunların arasında değildir, daha sonra gelirler. Bu beş suç şunlardır:
Birincisi uyumsuz ve asi bir tabiatla birlikte gözüpeklik;
İkincisi aşağılık bir hayat tarzıyla birlikte inatçılık;
Üçüncüsü çenesinin kuvvetli olmasıyla birlikte yalancılık;
Dördüncüsü herkesin ayıbını, kusurunu aklında tutmakla birlikte
herkesle dost geçinmek;
Beşincisi hak ve adalet duygusu olmamakla birlikte yaptığı haksızlıkları
süslü ve parlak gerekçeler arkasına gizlemek...
Sao-Ceng'de bunların beşi de vardı. Nereye gitse taraftar topluyor,
Hizipler yaratabiliyordu; aldatıcı fikirlerini parlak konuşmalarının
arkasına gizleyebiliyordu; Zulmüyle adaleti tersine çevirebiliyordu.
Aşağılıklar birleştiği zaman ortaya çok güçlü bir kötülük çıkar.Ben de şehir halkı için tasalanmak yerine bu adamı idam ettirmeyi tercih ettim..."
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder