“Birçok kadın bir diğerinin varlığında biyolojik konfor bulur ve konuşmak bir kadını diğerine bağlar. Bunda şaşırtıcı bir şey yok, kadınlarda beynin sözel konularla ilgilenen alanları erkeklerinkinden daha geniş olduğuna göre, kadınların erkeklere kıyasla daha çok konuşmaları ve daha çok dinlemeleri de olağan. Rakamlar değişkenlik gösterse de ortala bir kızın ortalama bir erkekten günde iki üç kat daha fazla kelime kullandığı biliniyor. Kız bebeklerin daha erken konuşmaya başladıkları ve on iki, on üç aylık olduklarında erkek bebeklere kıyasla iki üç kat daha geniş bir kelime hazinesi geliştirdiklerini biliyoruz. Erkeklerde sonunda kelime açıklarının tamamlıyorlar ama bunu yapmakta acele etmiyorlar. Kızlar –genelde- daha hızlı konuşuyorlar, dakikada 250 kelimeye karşılık tipik erkeklerde bu rakam 125. Erkeklerin sözel yetenekleri her zaman takdir ettikleri söylenemez. Koloni dönemi Amerika’sında, “çok konuşma” cezası alan kadınlar taş bloklar arasına yerleştirilir ve dilleri tahta bir mandalla tutturulur ya da boğulma noktasına gelene kadar su altında tutularak erkeklere karşılık vermemeleri öğretilirdi. Kadınlar için “çok konuşmak” diye bir suç gerçekten vardı. Primat kuzenlerimizde bile sözel yetenekler söz konusu olduğunda erkekler ve dişiler arasında büyük farklar vardır. Dişi maymunlar, örneğin, ses çıkarmayı erkek maymunlardan çok daha erken öğrenirler ve birbirleriyle iletişim kurmak için kendi türlerinin çıkarttığı 17 ses tonunun her birini gün boyunca kullanırlar. Erkek maymunlarsa tam aksine, sadece üç ya da altı tonu öğrenir ve yetişkinliğe ulaştıklarında günlerce hatta haftalarca hiç ses çıkartmadan durular. Tanıdık geliyor mu?”
(Dr. Louann Brizendine, Kadın Beyni syf 55-56)
Çok eğlendim :) Ellerinize sağlık, Tülay Gürdal
YanıtlaSil