Bir İngiliz soylusu uzun yıllar
yaşadığı bir Afrika ülkesinden,
İngiltere'ye dönüş yapacakmış... Yanında çalışan kölesini çağırmış...
"Bak" demiş... "Sana sevineceğin bir hediye vereceğim..."
Zavallı fukara kölenin gözlerinin içi parlamış sevinçten...
İngiliz soylu devam etmiş:
"Ben artık ülkeme dönüyor, sana bireysel özgürlüğünü hediye ediyorum..."
Fukara kölenin esmer yüzü kıpkırmızı olmuş... Gözlerindeki parlaklık dönüşmüş gecenin rengine... İngiliz soylusu sormuş merakla:
"Baştan sevinçle parlayan gözlerin neden birden soldu?.."
Köle bitkin ve bezgin bir ses tonuyla cevabını verirken gözlerinden
birkaç damla umutsuzluk yaşı dökülmüş...
"Bana sevindirici bir hediye vereceğinizi söylediğinizde, o hediyenin
av köpeğiniz olacağını sanmıştım da..."
İngiltere'ye dönüş yapacakmış... Yanında çalışan kölesini çağırmış...
"Bak" demiş... "Sana sevineceğin bir hediye vereceğim..."
Zavallı fukara kölenin gözlerinin içi parlamış sevinçten...
İngiliz soylu devam etmiş:
"Ben artık ülkeme dönüyor, sana bireysel özgürlüğünü hediye ediyorum..."
Fukara kölenin esmer yüzü kıpkırmızı olmuş... Gözlerindeki parlaklık dönüşmüş gecenin rengine... İngiliz soylusu sormuş merakla:
"Baştan sevinçle parlayan gözlerin neden birden soldu?.."
Köle bitkin ve bezgin bir ses tonuyla cevabını verirken gözlerinden
birkaç damla umutsuzluk yaşı dökülmüş...
"Bana sevindirici bir hediye vereceğinizi söylediğinizde, o hediyenin
av köpeğiniz olacağını sanmıştım da..."
Bu onuru kıranlar utansın...
YanıtlaSil