(Bir tren kazasının
"Takdiri ilahi" , "Her şey Allah'tan" şeklindeki
yaklaşımlarla açıklanmasını eleştiren birinin, guruptaki Avni Anıl'a ne
düşündüğünü sorması üzerine, Avni Anıl'ın anlattığı fıkradır.)
Bektaşi'nin biri her gün kasabada 'Her şey Allah'tan', 'Her şey
Allah'tan' diye mırıldanarak dolaşır dururmuş. Bir gün kasabanın serseri
delikanlılarından biri, yine böyle mırıldanarak dolaşmakta olan Bektaşi'ye
arkasından sessizce yaklaşmış, ensesine okkalı bir şaplak atmış. Canı fena
halde yanan Bektaşi'nin pür hiddet dönüp kendisine ters ters baktığını görünce;
-Öyle ne bakıyorsun baba erenler demiş, hani her şey Allah'tandı.
-Tabii demiş Bektaşi, her şey Allah'tan da, ben hangi deyyusu aracı ettiğine bakıyorum.
-Öyle ne bakıyorsun baba erenler demiş, hani her şey Allah'tandı.
-Tabii demiş Bektaşi, her şey Allah'tan da, ben hangi deyyusu aracı ettiğine bakıyorum.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder