"Beşparmak dağının denize bakan yüzündeki koruganlarda bulunan Rumlar, Girne’ye doğru yaklaşan çıkarma gemilerini görmüşlerdi. Türklerin Magosa’ya ek olarak bir de Girne’ye çıkarma yapmaları çok ürküttü. Ama kendilerini çabuk toparlayanlar ötekileri yatıştırdılar. Beton koruganlar içindeydiler. Yiyecekleri boldu. Silahça çok üstündüler. Bitmeyecek kadar çok mermileri vardı. Koruganların arkasında derin, çok katlı cephanelikler her çeşit mühimmat sandıklarıyla doluydu. Kurulmaya başlanan ihtiyat birliklerinden takviye de gelirdi. Girne’nin doğusunda ve batısında da güçlü birlikler ve Sovyetler’den alınma 7 tane de ağır T-34 tankı vardı.
Türkleri denize dökebileceklerine inandılar.
Ertuğrul’a yanaşıp askerleri alan 8 çıkarma gemisi kıyıya doğru ilerliyordu. Beşparmak dağındaki ve kıyıdaki Rum askerlerin gördüğü çıkarma gemileri bunlardı. Biraz sonra Pladini’ye çıkacak olan askerler neşe içinde marşlar söylüyorlardı.
Son dört çıkarma gemisi, 5 mil yol alan Ertuğrul’un gövdesine zarar vermeyecek şekilde iki yandan yanaştı, hızını geminin hızına uydurdu, ağlardan cambaz gibi aşağıya inen sın deniz piyadelerini alıp ayrıldı. Bu olay 15 dakika bile sürmedi.
İlk 8 geminin ardına takıldılar."
(Turgut Özakman, Çılgın Türkler Kıbrıs syf 344-345)
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder