| 
   
KİTABIN ADI 
 | 
  
   
Marousi’nin
  Devi (The Colossus of Maroussi) 
 | 
 
| 
   
KİTABIN YAZARI 
 | 
  
  
Henry Miller
 | 
 
| 
   
KİTABIN ÇEVİRMENİ 
 | 
  
   
Avi Pardo 
 | 
 
| 
   
KİTABIN YAYINEVİ 
 | 
  
   
Siren Yayınları 
 | 
 
| 
   
KİTABIN BASKI YILI 
 | 
  
   
2015   
 | 
 
| 
   
KİTABIN BASKI SAYISI 
 | 
  
   
1. Baskı    
 | 
 
| 
   
KİTABIN SAYFA SAYISI 
 | 
  
   
212 syf  
 | 
 
| 
   
KİTABIN DİZGİ/BASKI
  KALİTESİ 
 | 
  
   
10/10  
 | 
 
| 
   
KİTABIN YAZIM-DİL
  KALİTESİ 
 | 
  
   
10/10   
 | 
 
| 
   
KİTABIN
  EDEBİ/SANATSAL/TARİHSEL DEĞERİ 
 | 
  
   
7/10   
 | 
 
| 
   
Henry Miller’ı uzun zamandır okumayı düşünüyordum.
  Özellikle 1960’lı yıllarda ülkemizde yayınlanan romanları büyük gürültü
  koparmış ve uzun süre sansürlenmişti. 
İlginç romanlarından önce, yakın tarihte dilimizde belki
  ilk kez yayınlanan bu gezi kitabını ilk olarak alarak okudum. İkinci Dünya
  Savaşı’nın başlamasından birkaç ay önce yazar Yunanistan’a geziye çıkar. Bu
  gezide Seferis, Katsimbalis ve Lawrence Durrell gibi edebiyatçı ile birlikte
  seyahat eder ve sohbet eder. Savaşın başlamasından hemen önce de yazara
  ülkeden çıkması söylendiğinden ülkesine döner. 
Döneme ilişkin ilginç gözlem ve anılarını anlatan
  yazarın kitabındaki ilginç Türk düşmanlığı dikkat çekici. Hiçbir Türk’le
  karşılaşmayan ve tanışmayan yazarın kendisine anlatılanların etkisinde
  kaldığı açık. Okuma takdiri sizlere kalmış… 
 | 
 
| 
   
Henry Valentine Miller (d. 26 Aralık 1891, New York, ABD – ö. 7 Haziran 1980, Kaliforniya, ABD) ABD'li yazar. Yaşadığı
  dönemdeki edebiyat formlarının dışına çıkarak roman, otobiyografi, felsefe ve mistisizmi karıştırarak
  kendi tarzını yaratmıştır. Kendi hayatından aldığı gerçekleri yeniden
  kurgulayarak kitaplarına aktarmıştır. 
Alman göçmeni katolik bir
  ailenin çocuğu olarak dünyaya geldi. Babası terzi Heinrich Miller, annesi ise
  Louise Marie Neiting'di. ÇocukluğuBrooklyn'de geçti. Gençliğinde çeşitli
  işlerde çalıştı ve kısa bir süre New York Şehir Üniversitesi'nde okudu. 1928
  ve 1929 yıllarında ikinci karısıJune Edith Smith (June Miller) ile birlikte birkaç ay Paris'te geçirdi. 1930 yılında tek başına
  Paris'e taşındı ve II. Dünya Savaşı patlak verene kadar burada yaşadı.
  Bu dönemde meteliksiz bir şekilde arkadaşlarından geçinerek avare bir hayat
  sürdü. Anais Nin, Alfred Perles, ve Lawrence Durrell gibi yazarlarla dostluk kurdu.
  1931'in sonbaharında Alfred Perlés vasıtasıyla Chicago Tribune'un Paris
  baskısında bir iş buldu. Sevgilisi Anais Nin'in desteğiyle 1934 yılında ilk kitabı Yengeç Dönencesini (Tropic of
  Cancer) yayımladı. Ardından Kara
  İlkbahar (Black Spring)
  (1936) veOğlak Dönencesini (Tropic of Capricorn) (1939) yazdı.
  Kitapları ABD'de müstehcen bulunduğu için yasaklandı. Ancak elden ele
  ulaştırılan kitapları ona belli bir ün kazandırdı. 
1940'da ABD'ye
  döndü ve California'da Big Sur'a yerleşti. ABD'nin
  kültürel değerlerine ve ahlâkî tavrına meydan okuyan çalışmalarına devam
  etti. Hayatının son yıllarını Pacific Palisades'de geçirdi. 
Yengeç
  Dönencesi'nin 1961 yılında ABD'de yayımlanması bir
  müstehcenlik davasına neden oldu. 1964 yılında ABD Yüksek Mahkemesi kitabın
  bir edebiyat çalışması olduğuna karar verdi. Bu olay cinsel devrimin
  kilometre taşlarından biriydi. Kitabın basılmasını savunan avukat Elmer Gertz
  ve Miller sonraki yıllarda yakın arkadaş oldular. 
Edebiyat
  çalışmalarının yanında Miller bir ressam ve amatör bir piyanistti. 
 | 
 


Hiç yorum yok:
Yorum Gönder